Çeşitli nedenlerle dişlerinde renklenme, şekil bozukluğu, ayrıklık ya da kırık olan bireyler için gülümsemek zamanla bir kaygı kaynağına dönüşebilir. Modern diş hekimliğinin bu noktada sunduğu en etkili, en güvenilir ve estetik çözümlerden biri de zirkonyum diş kaplamalardır.
Ankara‘da yaptıracağınız zirkonyum diş kaplama tedavisi ile hem doğallıktan ödün vermeyen hem de uzun yıllar dayanıklılığını koruyan bir gülüşe kavuşabilirsiniz. Bu yazıda, EOT Klinik Ankara Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nin diş hekimleri olarak zirkonyum diş kaplamayı tüm yönleriyle ele alıp Ankara‘daki tedaviniz öncesinde merak ettiğiniz soruları yanıtlayacağız.
Zirkonyum diş kaplama, temelde dişleri şekil, renk ve boyut olarak iyileştirmek, aynı zamanda onları daha dayanıklı hale getirmek için kullanılan, son teknoloji ürünü bir diş protezi türüdür. Adını, dayanaklı bir metal olan ve uzay endüstrisinden tıp alanına kadar birçok sektörde kullanılan “zirkonya” adlı malzemeden alır. Diş hekimliğinde kullanılan zirkonyum, saf halinden farklı olarak, özel işlemlerden geçirilerek “seramik zirkonyum” formuna getirilir. Bu sayede metal içermeyen, biyouyumluluğu yüksek ve estetik açıdan son derece başarılı bir alt yapı malzemesi elde edilir.
Zirkonyum kaplama, “bilgisayar destekli tasarım ve üretim” (CAD/CAM) teknolojisi kullanılarak üretilir. Bu sistemde; hazırlanan dişin dijital bir ölçüsü alınır ve bu veriler bilgisayara aktarılır. Daha sonra, diş teknisyenleri tarafından bilgisayar ortamında tasarlanan kaplama, yine bilgisayar kontrollü makinelerde (CNC) blok halindeki zirkonyumdan hassas bir şekilde frezelenir. Bu dijital süreç, kaplamanın dişe mükemmel bir uyum sağlamasını ve maksimum doğallıkta olmasını garanti eder. Üretilen zirkonyum alt yapı, daha sonra estetik görünümünü ve doğal diş parlaklığını kazandırmak için özel bir porselen ile kaplanır. Bu nedenle genellikle “zirkonyum destekli porselen kaplama” olarak da adlandırılır.
Zirkonyum diş kaplamalarını diğer kaplama türlerinden ayıran ve onu bu kadar özel kılan özellikleri şunlardır:
Zirkonyum, bilinen en sağlam diş restorasyon malzemelerinden biridir. Özellikle arka dişlerdeki (azı dişleri) yüksek çiğneme kuvvetlerine karşı son derece dirençlidir ve kırılma, çatlamaya karşı üstün bir performans sergiler.
Zirkonyumun en büyük avantajlarından biri, ışığı doğal dişe çok benzer şekilde yansıtması ve yarı saydam bir yapıya sahip olmasıdır. Metal destekli porselen kaplama dişlerin neden olduğu donuk ve opak görüntüyü ortadan kaldırarak, dişe canlı ve derinlikli bir görünüm kazandırır. Ayrıca, diş eti kenarında metal çizgisi oluşmaz, bu da estetiği tamamıyla doğal kılar.
Zirkonyum, vücut tarafından reddedilme ihtimali en düşük malzemelerdendir. Alerjik reaksiyon riski neredeyse yoktur ve diş eti dokusuyla mükemmel bir uyum sağlar. Bu özelliği sayesinde diş eti çekilmesi ve iltihaplanma riski minimuma iner.
Metal kaplamalar, sıcak ve soğuk gıdaların tüketimi sırasında ısı iletimi yaparak hassasiyete neden olabilir. Zirkonyum ise doğal dişe benzer şekilde bir ısı yalıtkanıdır, bu da soğuk/sıcak hassasiyetini büyük ölçüde azaltır.
Diğer metal alaşımlara kıyasla daha hafif bir malzemedir, bu da ağız içinde daha doğal ve rahat bir his yaratır.
Yukarıdaki özelliklerin doğal bir sonucu olarak zirkonyum kaplamalar, hastalara ve diş hekimlerine birçok avantaj sunar:
Işık geçirgenliği sayesinde doğal diş minesini en iyi taklit eden malzemedir. Özellikle ön dişlerde estetik kaygıların en üst düzeyde olduğu durumlarda birinci tercihtir.
Metal destekli kronlara eşdeğer, hatta onlardan daha üstün bir dayanıklılığa sahiptir. Uzun ömürlü bir restorasyon çözümüdür.
Diş eti çizgisinde metal olmaması ve biyouyumluluğu sayesinde, diş eti sağlığını korur. Diş eti kenarında koyulaşma ve morarma gibi istenmeyen durumlar yaşanmaz.
Nikel, krom gibi metallere alerjisi olan bireyler için güvenle tercih edilebilir.
Zirkonyumun yüksek mukavemeti, daha ince bir kaplama yapılmasına olanak tanır. Bu nedenle, kaplama için dişin tıraşlanması gereken miktarı metal destekli kronlara göre daha azdır; daha fazla sağlam diş dokusu korunur.
Zirkonyum alt yapı ve üzerindeki porselen, zamanla renk değiştirmez, sararmaz veya lekelenmez. Kahve, çay, sigara gibi etkenlerden etkilenmez, uzun yıllar ilk günkü beyazlığını korur.
Zirkonyum diş kaplama tedavisi süreci yalnızca diş hekimini değil, aynı zamanda diş teknisyenini ve son teknoloji cihazları da içine alır. Tedavi süreci şu aşamalardan oluşur:
Bu, tedavinin en kritik aşamalarından biridir. Burada sadece “dişe kaplama yapılacak mı?” sorusu değil, “nasıl ve hangi planlamayla yapılacak?” sorusu da yanıt bulur.
Diş hekiminiz, her bir dişi, diş eti sağlığınızı, mevcut dolgularınızı ve çürükleri detaylıca inceler. Diş etlerinizin kaplama kenarlarını kavrayacak sağlıkta olup olmadığı kontrol edilir.
Ağız içinde gözle görülemeyen problemleri tespit etmek için mutlaka röntgen çekilir. Bu röntgenlerle, diş köklerinin durumu, kemik seviyesi, gizli çürükler ve eski kanal tedavilerinin durumu değerlendirilir. Özellikle köprü yapılacaksa destek dişlerin dayanıklılığı radyografide netleşir.
Bu aşama tedaviyi kişiselleştirir. Hekiminiz, estetik beklentilerinizi dinler. Fotoğraflar çekilebilir veya dijital gülüş tasarımı gibi yöntemlerle, tedavi sonucunun simülasyonu yapılır. Hangi dişlerin kaplanacağına, dişlerin ideal form, boyut ve rengine birlikte karar verilir. Bu, sizin hayal ettiğiniz gülüşe ulaşmanın garantisidir.
Bu aşama; lokal anestezi altında yapılan ve kesinlikle ağrısız bir işlemdir.
Anestezi: Diş ve çevre dokular tamamen uyuşturulur.
Tıraşlama miktarı: Zirkonyumun yüksek dayanıklılığı, kaplamanın çok ince yapılabilmesine olanak tanır. Bu nedenle dişlerden tıraşlanan miktar (0.5 – 1.5 mm), metal destekli porselen kronlara göre çok daha azdır. Amaç, mümkün olduğunca fazla sağlam diş dokusunu korumaktır (“minimal invaziv yaklaşım”).
Özel açılar: Diş, kaplamanın mekanik olarak kilitleneceği şekilde özel bir formda tıraşlanır. Bu, kaplamanın düşmesini engelleyen ve diş eti sağlığı için ideal bir kenar oluşturan preparasyon tekniği ile yapılır.
Tıraşlanmış dişlerin ve karşı çenenin fiziksel bir kalıbı, ölçü maddesi (genellikle silikon bazlı) kullanılarak alınır. Bu kalıp, laboratuvara gönderilir ve orada alçı model dökülür.
Günümüzde tercih edilen en modern yöntemdir. Hekim, elinde lazer veya ışık kaynağı bulunan bir prob ile dişlerin üzerinden geçer. Bu cihaz, dişlerin ve çevre yumuşak dokuların 3 boyutlu dijital modelini milimetrik hassasiyetle oluşturur. Avantajları:
Geçici kaplamalar sadece estetik için değil, birçok hayati fonksiyonu yerine getirir:
Bu aşama, diş laboratuvarında gerçekleşir.
Dijital veya fiziksel ölçüden elde edilen model, özel bir yazılıma yüklenir. Diş teknisyeni, bu yazılımı kullanarak kaplamayı sanal olarak tasarlar.
Bu tasarımda:
Tasarlanan bu sanal model, bir freze makinesine (CNC) gönderilir. Makine, yüksek devirde dönen elmas uçlarla, önceden sinterlenmiş (yoğunlaştırılmış) çok sert bir zirkonyum oksit bloğunu, tasarıma sadık kalarak milimetrik doğrulukla işler. Bu işlem sonucunda “zirkonyum alt yapı” ortaya çıkar.
Beyaz renkteki bu zirkonyum alt yapı, doğal dişin canlı ve derinlikli görünümünü kazanması için, doğal diş minesini taklit eden özel dental porselenlerle el işçiliğiyle katman katman kaplanır. Her bir katman, yüksek ısıdaki vakum fırınlarında, zirkonyum alt yapıyla bütünleşecek şekilde pişirilir. Bu katmanlama işlemi, renk geçişleri ve ışık yansımaları oluşturularak gerçekleştirilir, böylece kaplama doğal dişten ayırt edilemez hale gelir.
Kalıcı kaplamalar laboratuvardan gelir ve son aşamaya geçilir.
Geçici kaplamalar çıkarılır ve dişler temizlenir. Zirkonyum kaplamalar dişlerin üzerine yerleştirilir.
Hekiminiz, kaplamaları şu açılardan detaylıca kontrol eder:
Her şeyden memnun kalındığında, yapıştırma aşamasına geçilir.
Yüzey hazırlığı: Dişin yüzeyi ve kaplamanın iç yüzeyi, yapıştırıcının güçlü tutunması için özel mikro pürüzlendirme işlemlerinden geçirilir ve dezenfekte edilir.
Siman uygulaması: Kalıcı, biyouyumlu (vücutla uyumlu) ve renkli bir dental yapıştırıcı kaplamanın içine uygulanır.
Yerleştirme ve sabitleme: Kaplama, dişin üzerine tam olarak yerleştirilir ve hafifçe bastırılır.
Fazlalıkların temizlenmesi: Diş eti kenarından taşan fazla yapıştırıcı, özenle temizlenir. Bu, diş eti sağlığı için çok önemlidir.
Işıkla sertleştirme: Yapıştırıcının tam olarak polimerize olması (sertleşmesi) için özel bir ışık cihazı kullanılır.
Zirkonyum kaplamaların ömrünü uzatmak ve ağız sağlığınızı korumak için iyi bir bakım esastır. Bu bakım, doğal dişlerinize gösterdiğiniz özenle neredeyse aynıdır:
Günde en az iki kez, yumuşak kıllı bir diş fırçası ve florürlü diş macunu ile dişlerinizi fırçalayın. Fırçalama sırasında, diş eti – diş birleşimine ve kaplamanın dişle birleştiği kenar bölgelere özen gösterin.
Günlük diş ipi kullanımı, kaplamaların ara yüzlerinde biriken plağı temizlemek için hayati önem taşır. Bu, diş eti sağlığınız ve kaplamaların uzun ömrü için çok önemlidir.
Diş araları geniş olan bireylerde, ara yüz fırçaları da etkili bir temizlik sağlar.
Altı ayda bir diş hekiminizi ziyaret ederek hem kaplamalarınızın durumunu kontrol ettirmeli hem de profesyonel diş temizliği yaptırmalısınız.
Zirkonyum kaplamalar lekelenmeye karşı dirençli olsa da aşırı derecede boyayıcı gıda ve içeceklerden (çay, kahve, kırmızı şarap, sigara) mümkün olduğunca kaçınmak veya tüketim sonrası ağzı çalkalamak faydalı olacaktır. Ayrıca, sert kuruyemiş, buz ve zeytin çekirdeği gibi sert cisimleri dişlerinizle kırmaktan kesinlikle kaçının.
Zirkonyum kaplama, geniş bir hasta yelpazesi için uygun bir tedavi seçeneğidir:
Ön dişlerinde estetik kaygı taşıyanlar: Renk, şekil veya sıralama bozukluğu olan ön dişler için ideal bir çözümdür.
Metal alerjisi olan bireyler: Geleneksel metal destekli kaplamaları kullanamayan hastalar.
Arka bölgedeki (azı) dişlerini kaplatmak isteyenler: Yüksek çiğneme kuvvetlerine dayanıklılığı nedeniyle arka dişlerde de güvenle kullanılabilir.
Kırık veya aşırı madde kaybı olan dişleri olanlar: Dolgu ile restore edilemeyecek kadar harap olmuş dişleri korumak ve restore etmek için.
Kanal tedavisi görmüş dişleri olanlar: Kanal tedavisi görmüş ve kırılma riski yüksek olan dişleri güçlendirmek amacıyla.
Köprü yaptıracak olanlar: Eksik dişlerin yerine konması için yapılacak köprülerde de zirkonyum tercih edilebilir.
Aşağıdaki durumlarda zirkonyum kaplama uygulaması yapılamayabilir veya öncesinde ek tedaviler gerekebilir:
Yetersiz ağız hijyeni: Hastanın ağız bakımını düzenli yapmadığı durumlarda, kaplamanın ömrü kısalacak ve diş eti problemleri yaşanacaktır.
İleri derecede diş sıkma veya gıcırdatma (Bruksizm): Bu durum, kaplamalarda aşırı zorlanmaya ve kırıklara yol açabilir. Bruksizm sorunu olan hastalara, tedavi öncesi gece plağı yapılması önerilir.
Yetersiz diş dokusu: Kaplamanın tutunabilmesi için yeterli miktarda sağlam diş dokusu bulunmalıdır. Çok kısa veya aşırı madde kaybetmiş dişlerde, ek protetik yöntemler gerekebilir.
Kontrol altına alınmamış diş eti hastalığı: Aktif diş eti iltihabı (gingivitis) veya periodontitis varlığında, öncelikle bu diş eti hastalıklarının tedavi edilmesi gerekir.
Tedavinin toplam süresi, kaplanacak diş sayısına, laboratuvarın yoğunluğuna ve ek bir tedavi gerekip gerekmediğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu nedenle, tek bir diş için tedavi genellikle 5 ila 10 gün içerisinde tamamlanır. Birden fazla diş veya tüm ağzı kapsayan (gülüş tasarımı) tedavilerde ise bu süre 2-3 haftaya kadar uzayabilir. Genellikle, tek bir diş için ortalama süre şu şekildedir:
İlk randevu (muayene ve planlama): 30-60 dakika.
İkinci randevu (dişlerin tıraşlanması, ölçü alınması, geçici kaplamaların yapılması): 60-90 dakika.
Laboratuvar süreci: 3 ila 7 iş günü.
Son randevu (kaplamaların yapıştırılması): 30-60 dakika.
Özellik | Zirkonyum kaplama | Metal destekli porselen kaplama |
Alt yapı | Seramik zirkonyum (metal içermez) | Nikel-krom, kobalt-krom gibi metal alaşımlar |
Estetik | Çok yüksek. Işık geçirgenliği yüksek ve doğal görünümlü. Diş etinde metal çizgisi yok. | Orta. Işık geçirgenliği düşük, donuk görünüm. Zamanla diş etinde koyu çizgi oluşur. |
Dayanıklılık | Çok yüksek. Kırılma ve aşınmaya karşı son derece dirençli. | Yüksek. Kırılgan değildir ancak zirkonyum kadar güçlü değildir. |
Biyouyumluluk | Mükemmel. Alerji riski yok denecek kadar az. | Düşük. İçerdiği metallere karşı alerji ve hassasiyet gelişebilir. |
Dişin hazırlanması | Daha az diş dokusu tıraşlanır. | Daha fazla diş dokusu tıraşlanır. |
Isı yalıtımı | İyi. Sıcak/soğuk hassasiyeti nadirdir. | Zayıf. Metal ısıyı iletir, hassasiyet olabilir. |
Maliyet | Daha yüksektir. | Daha ekonomiktir. |
Ankara‘da zirkonyum diş kaplama fiyatları, tek bir diş veya daha fazlası için yapılmasına göre geniş bir yelpazede değişiklik gösterebilmektedir. Fiyat aralığının geniş olması aşağıda belirteceğimiz birçok faktöre bağlıdır.
Kliniğimizde sunulan tüm diş tedavileri, Türk Dişhekimleri Birliği’nin (TDB) 2025 Yılı Ağız ve Diş Sağlığı Muayene ve Tedavi Ücret Tarifesi esas alınarak belirlenmektedir. Linke tıklayarak zirkonyum diş kaplama fiyatları hakkında bilgi alabilirsiniz. Ankara’da zirkonyum diş fiyatları her hastanın bireysel durumuna, ihtiyaç duyduğu tedavinin kapsamına, kullanılan malzemeye, süreçte yapılacak ek işlemlere göre değişiklik gösterebilir. Net bir fiyat almak için EOT Klinik Ankara Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ile iletişime geçip muayene olabilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.
Klinik ve hekimin deneyimi: Ünlü veya uzman hekimlerin çalıştığı, teknolojik altyapısı güçlü olan merkezlerde fiyatlar daha yüksek olabilir. Ancak bu, kalite ve güvencenin de bir göstergesidir.
Laboratuvar kalitesi: Kaplamaların tasarımını ve üretimini yapan diş laboratuvarının kalitesi, kullandığı zirkonyum blokların ve porselenlerin markası fiyatı doğrudan etkiler. Yurt dışından getirilen malzemelerle çalışan laboratuvarların maliyetleri daha yüksektir.
Uygulamanın zorluğu: Yapılacak diş sayısı ve vakasının karmaşıklığı (örneğin, köprü yapımı, implant üstü kaplama) fiyatı artırabilir.
Ek tedaviler: Zirkonyum kaplama öncesinde kanal tedavisi, diş eti tedavisi, kemik grefti uygulaması gibi ek işlemler gerekirse toplam maliyet buna göre şekillenir.
Garanti süresi: Kliniklerin tedaviye verdikleri garanti süresi de fiyatlandırmada rol oynar.
Kur dalgalanmaları: İthal malzeme kullanıldığı için döviz kurlarındaki değişimler fiyatları etkileyebilir.
Hayır. İşlem lokal anestezi altında yapıldığı için diş tıraşlama ve ölçü alma sırasında hiçbir ağrı veya acı hissedilmez. Anestezinin etkisi geçtikten sonra hafif bir sızlama veya hassasiyet olabilir, bu normaldir ve birkaç gün içinde geçer. Hekiminizin önereceği ağrı kesicilerle bu süreç rahatlıkla yönetilebilir.
Tek bir diş için klinikteki işlemler (tıraşlama ve yapıştırma) genellikle birer saatten az sürer. Ancak laboratuvar aşaması dahil edildiğinde toplam tedavi süresi ortalama 5-10 gün civarındadır.
Kaliteli malzeme, doğru uygulama ve düzenli ağız bakımı ile bir zirkonyum kaplamanın ömrü 10 ila 15 yıl, hatta daha uzun olabilir. Bu süre, kişinin ağız hijyeni alışkanlıklarına, diş sıkma gibi durumlara ve beslenmesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Evet, hem görünüş hem de hissiyat olarak doğal dişinize en yakın olan kaplama türüdür. Işık geçirgenliği, renk uyumu ve diş etiyle olan mükemmel uyumu sayesinde, dışarıdan bakıldığında doğal dişlerinizden ayırt edilmesi neredeyse imkansızdır.
Hayır, doğru şekilde uygulandığında kendi dişinize zarar vermez. Aksine, kırık veya çürük bir dişi dış etkenlerden koruyarak ömrünü uzatır. Ancak kaplama için yapılan tıraşlama işlemi, dişteki mine tabakasının bir kısmının kaybı anlamına gelir ki bu, tüm kaplama türleri için kaçınılmaz bir süreçtir.
Zirkonyum, diş hekimliğinde kullanılan en dayanıklı malzemelerden biridir ve normal çiğneme kuvvetleri altında kırılması neredeyse imkansızdır. Ancak, diş sıkma (bruksizm) alışkanlığı olanlarda veya çok sert cisimler (buz, sert kabuklu yemişler) dişlerle kırılmaya çalışıldığında, nadiren de olsa üzerindeki porselen katmanında minik çatlaklar veya kırılmalar görülebilir. Zirkonyum alt yapının kendisinin kırılması ise çok nadir bir durumdur.
Güncel paylaşımlarımız ile birlikte hem sağlığınızı destekliyor hem bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda hazırlanmış içeriklerimizi inceleyerek sizler de fayda sağlayabilirsiniz.
Web sitemizde yer alan her türlü ifade yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Hekimin hastayı tıbbi amaçlarla muayene etmesi veya teşhis koyması yerine geçmez.
EOT KLİNİK ANKARA © TÜM HAKKI SAKLIDIR
